Artık tüm hafta sonlarımız bir şekilde dolu geçiyor. Ya bir şeyleri yoluna koyma telaşındayız ya da bir yerleri keşfetme. Geçen hafta sonu bildik yerleri keşfetmiş olsak da eğlenceli ve lezzet dolu bir gün geçirdik. Yorulmadım mı, tabiki yine çabucak yoruldum...
Uzun zamandır Eminönü - Sirkeci taraflarında dolanmamıştım. Asıl amaç yılbaşı piyango biletini Nimet Abla gişesinden almak olsa da yanında yaptıklarımız güzel oldu. Önce hızlıbir şekilde Şark Han ve Havuzlu Han ziyareti yaptık. Açıkçası her iki ziyaret de tam bir fiyaskoydu. Çok uzun olmasa da kuyrukta bekleyip milli piyango biletlerimizi çektik. İlk çektiğim bileti içerisinde ziyadesiyle sıfır olduğu için iade ettim. Gişedeki arkadaş " al abla, kısmet geri verilmez " demiş olsa da iade ettim. Şimdi pişman mıyım: Hayır. Peki 1 Ocak 2011'de pişman olur muyum: Umarım olmam...
Aslında çok fazla gezmemiş olmamıza rağmen acıktık.Tabiki gideceğimiz yer önceden belliydi: Sirkeci'deki Meşhur Filibe Köftecisi. Sirkeci Tramvay durağından Cağaloğlu'na doğru çıkarken soldaki küçük mekan Filibe Köftecisi. İki katlı ve gerçekten de ufak bir yer burası. Köftelerin piştiği yere bakınca küçüklüğünü daha iyi anlıyor insan. Üst katı biraz daha ferah. Ama sandalye yerine taburelere oturacağınızı bilmenizi isterim. Köfte - piyaz ikilisi vazgeçilmezlerimden. Burada da aynı siparişi verdim. Köftelerin küçüklüğü mekanın küçüklüğüyle doğru orantılı mı bilmiyorum ama lezzeti kesinlikle taktir edilesi. Uzun zamandır böyle lezzetli köfte yediğini hatırlamıyorum. Piyaz için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Fasulyeler fazla diriydi çünkü. Pencere kenarlarında bulunan sirke ile lezzetli hale getirebilirsiniz belki. Köftenin ardından günün tatlısını da yiyebilirsiniz tabiki.
Mekan sahipleri oldukça sıcak ve güler yüzlü. Servis çabuk geliyor, ne de olsa ocak hiç boş kalmıyor. Mekanın fiyatları da uygun sayılır. Hani o lezzetten sonra ödemesini gözünüz görmüyor diyebilirim. Kısaca ilk fırsatta gitmelisiniz. Gittiyseniz, bir daha gitmelisiniz ...
Karnımız da doyduğuna göre artık gezmeye devam edebiliriz. Hedef Bayrampaşa'da Forum İstanbul Alışveriş Merkezi'nde açılmış olan Turkuazoo Akvaryum'u ziyaret etmek. Daha önce gitmek istemiştik ama kişi başı 25 TL çok gelmişti gözümüze. Son dönemlerde oldukça yaygın olan indirim sitelerinden Grupanya aracılığıyla edindiğimiz indirimli biletlerle iki kişi 25,-TL 'na ziyaret ettik Akvaryum'u. Kapısında kuyruk yoktu ama içerisi çocuklarla doluydu. Akvaryum'u gezmeye başlamadan önce enteresan pozlar vererek hatıra fotoğrafı çektirebiliyor ve çıkışta da photoshoplanmış fotoğrafını ebatlarına göre 5-10 TL'ye alabiliyorsunuz.
Daha önce akvaryum gezmemiş biri olarak beni etkilediğini ve bazı noktalarda da heyecanlandırdığını baştan söylemeliyim. Özellikle tünelden geçerken çok heyecanlandım. Onlara dokunamamak sinir etti beni. Bazı balıklar çok şaşırttı beni, bazısı ürküttü. Ve bazısı da çok çirkin geldi. Kendisini sevdiren balık bile gördüm. Evet, sevdiriyordu kendisini...
Köpekbalıkları ürkütücü değil ama çok fazla dişlerine bakmamakta fayda var. Bazı balıkları görünce Sharm El - Sheik geldi aklıma. Ah ah, kimiyle beraber yüzmüştük ne güzel. Keşke içerisindeki mercanlar da gerçek olabilseydi ama değil. Kayıp Balık Nemo ve hafızası zayıf arkadaşı ile dolu olan akvaryum tek kelimeyle muhteşemdi. Sanırım çocukları en çok eğlendiren bölüm burası oldu. Ama çok sevimliler... İçeride flaşsız fotoğraf çekebiliyorsunuz. İsterseniz bazı balıklarla birlikte yüzebiliyorsunuz. Üç tarafı akvaryumla çevrili alanda oturup biraz huzur bulabiliyorsunuz.
Çıkışta hediyelik bir şeyler almak isterseniz alternatif bulunuyor. Fiyatlar da orta kararda diyebilirim. Girişte bu kadar çocukla nasıl gezeceğiz diye düşünürken çıkışta ilk fırsatta yeğenim Kaan Toprak'ı buraya getirmemin şart olduğuna karar verdim. Bayılacağına eminim.
Benim için yorucu ama hepimiz için eğlenceli bir gün geçirdik. Bakalım bu hafta sonu bizi neler bekliyor?