5 Ekim 2009 Pazartesi

Carnivale

Bu diziyi eşimle beraber izlemek için televizyonumuzun karşısına koyulduğumuzda, seyretmekten vazgeçtiğim için bu kadar pişman olacağımı hiç düşünmemiştim. Gönül isterdi ki eşimin yazdığı aşağıdaki yazıyı ben kaleme alabilseydim. Ben çok şey kaçırdığımı düşünüyorum. İzlemeyenler veya benim gibi son anda vazgeçenler , bu yazıdan sonra belki fikirlerini değiştirirler.

“Başlangıçtan önce Tanrı, cennet ve cehennem arasındaki büyük savaşın nihayetinde dünyayı yarattı. Onun hükmünü ise insan denilen yetenekli, hilekar maymunlara verdi. Her kuşağa bir ışık yaratığı ve bir tane de karanlık yaratığı düştü. İyi ve kötü arasındaki bu muazzam savaşta, ordular geceler boyu çarpıştı. O zamanlar sihir vardı, asalet ve inanılmaz derecede bir zulüm. Ve işte böyle sürdü. Ve insan mucizeyi, akıl ile takas eyledi.”

Carnivale isimli, 2003-2005 yılları arasında Amerikan HBO televizyonu'nda oynamış, 2 sezon ve toplam 24 bölümden oluşan dizi, ilk bölümünde yukarıdaki sözlerle başlıyor. Ülkemizde ise, 2006 yılında CNBC-E televizyonunda oynamıştı. Her biri 55 dakika süren, toplam 24 bölümü nihayet izleme fırsatı bulabildim. Bugüne kadar izlediğim diziler arasındaki en yaratıcı, iyi kötü savaşını en orjinal biçimde anlatan dizilerden birisi oldu. Her bir bölümde o kadar çok ayrıntı, mitolojiye yönelik o kadar çok mesaj vardı ki her bölümü bir kaç kez izleyip sonrasında internetteki Carnivale forumlarından ve Wikipedia’dan bölüm analizlerini okuyup konuyu iyice sindirmek gerekiyor. Hatta ilk sezonun bitiminden sonra birinci bölümün ilk sahnesindeki Ben Hawkins’in rüyasında gördüğü savaş sahnesini tekrar izlerseniz ilk sezonla ilgili pek çok taşı yerine oturtabilirsiniz. Dizinin yaratıcısı Daniel Crauf’un zekasına da hayran kalmamak mümkün değil. Biraz araştırma yaparsanız göreceksiniz ki dizi çoktan kült mertebesine erişmiş.

Carnivale, Hristiyan inançlarına göre her çağda dünyaya gelen “Creature of Light” ile “Creature of Dark” arasındaki İyi ile Kötü'nün savaşını, 1930 lu yıllardaki Büyük Buhran zamanında, içinde yapışık ikizler, tarot okuyucuları, telepatik güçleri olan, geleceği okuyabilen Freak’ler( Ucube ) barındıran bir karnavalın şehir şehir gezmesi üzerinden anlatıyor. Dizide 2 ana karakter var: Birisi, ilk bölümde babası tarafından terkedilmiş, annesinin ölümü ile birlikte karnavalla yolu kesişip onlarla birlikte seyahat etmeye başlayan, daha sonra sahip olduğu iyileştirme ve hayatı bir bedenden alıp başka bir bedene verebilme gücünden kaçamayacağını anlayıp kadere boyun eğen, kötü ile savaşa giren “Creature of Light” Ben Hawkins diğeri ise, ablası İris ile birlikte terkedilmiş olarak Rahip Norman tarafından bulunup din adamı olarak yetiştirilen, başlarda kendindeki güçlerin Tanrı’nın bir lütfu olduğunu, Tanrı’nın kendisi ile konuştuğunu düşünen fakat daha sonra bu yeteneği sayesinde insanlara yaptıkları günahları tattırıp, onları yoldan çıkartıp, yaptığı radyo programının ve üstün hatip yeteneğinin de sayesinde her gün büyüyen cemaati ile “Creature of Dark” Peder Justin Crowe.

Dizideki diğer karakterler ise, Karnaval’da Ben Hawkins ile birlikte olan karnavalın yöneticisi, karnaval çalışanlarının asla yüzünü görmedikleri “Management”, Karnaval’da “Management” in kurallarını işleten, dürüst ve adaletli bir lider olan cüce “Samson”, basit bir ayı eğitmeni iken Ben Hawkins’in babası ile tanışıp onun güçlerinden bir kısmını kendine alan ama bunun karşılığında kör olup karnavala katılan, telekinetik güçlere sahip olan “Lodz”, Katotonik annesi Appollonia’nın tecavüze uğraması ile doğan, annesi ile telepatik bağları olan, ikinci sezonda hakkında bir çok şey öğrendiğimiz (babasının aslında kim olduğu, Omega olması gibi ) tarot falcısı Sophie, Samson un sağ kolu Clayton Jones (Jonesy), Peder Justin in ablası İris , Peder Justin ile İris’i çocukken bulup yetiştiren Peder Norman ve diğer karnaval sakinleridir.


24 bölüm boyunca, iyi ve kötüyü temsil eden iki karakterin adım adım son büyük savaş için birbirlerine nasıl yaklaştıklarını izliyoruz. Carnivale, tüm bu karakterlerin hayatlarını, geçmişte birbirleriyle olan ilişkilerini mükemmel ayrıntılarla anlatıyor. Bu mükemmellikte muhteşem oyunculukların ve yönetmenin de başarısı çok fazla tabi. Oyuncular karnaval hayatını o kadar doğal oynuyorlar ki sanki karnaval sizin bulunduğunuz şehre uğramış, sizde karnavalın içindeymişsiniz gibi hissediyorsunuz.

Diziyi izlemeyenlerin diziden alacağı hazzı engellememek için çok fazla ayrıntı veremiyorum ama dizide anlatılan ve dizinin özünü oluşturan “Avatar” ve “Omega” olgusu ile ilgili kısa bir bilgi vermek gerekir sanırım. Açılıştaki sözlere bakarsak olayın özünün bu sözlerde gizli olduğunu görebilirsiniz aslında: Her çağda dünyaya gelen bir iyi bir de kötü var ve bunların bir tane de varisi var. İyi olan tarafın, iyileştirme ve hayatı bir kişiden alıp başka bir kişiye verebilme yeteneği bulunurken, Karanlık tarafın ise, insanların zihinlerini yönetme ve onların günahlarını görebilme yetenekleri mevcut. Aslında her iki tarafta aynı güçten besleniyor fakat güçlerini farklı şekilde kullanıyor. Bir taraf diğer tarafı yenebilirse onun tüm bilgisini ve gücünü kendi tarafına almış oluyor. Fakat dünyanın yaradılışından beri bunu tam anlamı ile yapabilmiş bir Avatar yok. Avatar soyu, ilk ve tek kadın avatar olan Alpha ile başlamış. Alpha, her iki tarafın da güçlerine sahipmiş. Kendisinden sonra tüm Avatarlar erkek olarak doğmuş. Omega ise, bu soyun en son temsilcisi ve yine kadın. Omega da her iki tarafın güçlerine sahipmiş. Son Omega’nın annesi, doğumdan sonra doğurduğu çocuğun güçleri yüzünden aklını kaçırmış. Omega ile birlikte ortaya çıkan Haberci ( Usher ) de karanlık bir yaratığın, yıkımın ve sonun geldiğinin habercisiymiş. Carnivale’de, yan hikayeleriyle birlikte işte bu son 5 Avatar (Lucious Belyakov, Ben Hawkins, Henry Scudder, Lodz, Justin Crowe) ile Omega (Sophie) nın hikayesini anlatıyor.

Şunu da belirtmek gerekiyor, yapımcısı tarafından 3 ana hikaye ile 6 sezon olarak planlanan Carnivale, 2. sezondan sonra yüksek maliyeti sebebi ile maalesef HBO televizyonu tarafından “dizi kendi hikayesini anlattı ve bitti” bahanesi ile sona erdirilmiştir. 24. ve son bölümün son 10 dakikasından da anlaşılacağı üzere daha ortaya çıkmamış pek çok soru ile sona ermiştir. Keşke o son 10 dakika hiç olmasaydı demeden alamıyor insan kendini. Hiç değilse diğer hikayeler bir yana, iyi - kötü savaşının sonunu bir şekilde görmüş olacaktık. Dizinin fanları internette bir çok ortamda, üzerinden geçen bu kadar zamana rağmen kalan sezonların en azından çizgi roman veya dvd şeklinde yayınlanması için baskı yapmaya devam ediyorlar. Yapımcı ve senaristlerin “Dizi devam etseydi neler olacaktı?” sorusuna verdikleri yanıtları okuyup, dizinin geleceğini kafanızda tasarlayabilirsiniz. Bu arada dizinin yetişkinlere yönelik olduğunu da belirteyim.

Carnivale, başlangıç jeneriği ile de sizi içine almaya yetiyor. İzlediğim en güzel dizi jeneriklerinden biri. Dikkatli izlerseniz dizi ile ilgili ayrıntılı bilgileri ve jenerikteki tarot kartları üzerinden yapılan sembolik göndermeleri yakalayabilirsiniz. Jenerik’in ödüllü olduğunun da altını çizeyim. Bölümlerde kullanılan müzikler de gerçekten çok güzel. Özellikle 1. sezon 4. bölümün sonunda çalan parçayı dikkatle dinleyin. (Le Mystere Des Voix Bulgares: Mir Stank Le)


Son olarak, Carnivale’yi izlerken tarot falına merak salma olasılığınız oldukça yüksek. Bu merakınızı CNBC-E dergisinin 2009/Ekim ayı sayısında verdiği Tarot destesi ile giderebilirsiniz.


Karnavalın sizin şehrinizden de geçmesi ve bu cümbüşe katılmanız dileğiyle…

Zafer KAYA


Hiç yorum yok: