6 Mayıs 2010 Perşembe

Bir Hıdrellez Daha Geçti ...

Geldi, geliyor derken geçti gitti Hıdrellez kutlamaları. Aslında bu seneki ilk ve en bilinen kutlama geçti gitti. Daha 8 Mayıs Cumartesi günü Sarıyer Çayırbaşı'nda yapılacak kutlama var. Onun da en az Ahırkapı'daki kadar coşkulu ve kalabalık geçmesini umuyorum.

Hafta içi olduğu için işten çıkıp gidenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Hani Hıdrellez'e uygun renkli ve desenli kıyafetler gördüğüm kadar takım elbise giyenleri de gördüm. Saat 19.00 gibi Ahırkapı Parkı'na ulaştık. Sahilyolu'ndaki trafik nedeniyle ulaşım tercihimiz, tramway ile Sultanahmet, oradan da yürüyerek şenlik mekanına gitmekten yana oldu. Çok aşırı bir kalabalık olmadığı için bir nebze rahat fotoğraf çekebildim. Rahatça davul - zurna - klarnet çalan grupları takip edebildim. Yemek için çok fazla kuyruk da yoktu. Ama ilerleyen saatlerde ortam çok değişti. Artık pek rahat yürüdüğümüz söylenemezdi. Yemek almak için uzun kuyrukları göze almanız gerekti. Ve tabiki aynı şey geçen seneye göre sayıları arttırılan tuvaletler için de geçerliydi.

Herhalde gecenin insanları en zorda bırakan ve üzen tarafı cep telefonlarının çekmemesi olsa gerek. Eminim pek çok kişi tanıdıklarıyla iletişim kuramadığı için biraraya gelememiştir. Keza benzer bir şey bizim de başımıza geldi. Kendi halinde çalan ve gezen grupların dışında ana mekanda sahneye çıkanlar çok başarılı değildi. Hatta bir ara cep telefonunu düşürdüğü için sahnede ağlayan bile oldu. Şöyle genele bakıldığında elinde içeceği yiyeceği, insanlar gruplar halinde ve dahası kendi hallerinde eğleniyordu. Mekandaki eğlenceye yönelik eşyalar da yoğun ilgi görmedi değil. Tabiki en çok rağbeti dilek ağacı gördü.

Öyle ya da böyle eğlendik sonuçta. Üstelik öyle çok ciddi sorunlar da yaşamadan. Herkesin hıdrelleze yakışır biçimde eğlendiğini düşünüyorum. Ama yine aynı şekilde çoğu kişinin eski sokakları özlediğini de...

Herkesin dileğinin kabul olması dileğiyle...

Hiç yorum yok: