29 Kasım 2010 Pazartesi

Orta Avrupa'nın İncileri - Budapeşte 2. Bölüm


Budapeşte'de hala görülecek çok yer, yapılacak çok şey var. İşte görülmesi gereken yerlerden bir tanesi de Tuna Nehri kenarında bulunan görkemli Parlamento Binası. Macar fethinin 1000. yıldönümü kutlamaları sonrası kentin gelişmesi hızlanmış ve Macaristan'ın çeşitli tarzlarda tasarlanmış en önemli yapıları inşa edilmiş. Parlamento Binası da işte bu yapıtların başında geliyor. Buraya kırmızı renli ( M2 ) metro hattıyla ya da 2 - 2A nolu tramvay hattıyla gelebilirsiniz.

1884 - 1902 yılları arasında inşa edilen Parlamento Binası, Kossuth Lajos Meydanı'nda, Tuna Nehri kenarında bulunuyor. Bir proje yarışması sonucu seçilen bina, İmre STEİNDL tarafından Neo - Gotik tarzda inşa edilmiş. Şu ana ülkenin en büyük binası konumunda olan Parlamento Binası, Almanya ve İngiltere'den sonra Avrupa'nın üçüncü büyük parlamentosu. 18.000 metrekarelik bir alanda inşa edilen binanın, 691 tane odası bulunuyor. Dış cephesinde 300 adet heykel bulunan binanın 27 ayrı kapısı buluyor ve süslemeler için 40 kilogram altın kullanıldığı söyleniyor.

Parlamento Binası'nın hemen karşısında bulunan Etnografya Müzesi, Parlamento Binası seçimi için yapılan proje yarışmasının adaylarından bir tanesiymiş. Oldukça görkemli bir yapı olan Etnografya Müzesi, Rönesans ve Barok tarzı mimarisi ile dikkatlerden kaçmıyor. İçerinde 170.000 parça eserin sergilendiği çeşitli müzeler bulunuyor. Bu binanın hemen yanında bulunan Tarım Bakanlığı binası da Neo - Klasik tarzda inşa edilmiş, dikkat çekici bir bina. Hemen yanında 1956 yılının Başbakanı'nın Komünizm'den halkın yanına geçişini simgeleyen Imre Nagy Anıtı bulunuyor. Anıtın 200 metre kadar ilerisinde ise 1905 yapımı, Neo - Klasik tarzdaki binada  Macar Televizyon Merkezi bulunuyor.

Parlamento Binası'nın arka kısmında Transilvanya Prensi İkinci Ferenc RAKOCZİ'nin bronz heykeli bulunuyor. Macarların çok sevdiği ve önemsediği Ferenc Rakoczi, verdiği bağımsız mücadelesi sonrası hayatını uzun yıllar sürgünde geçirmiş. Bu sürgün dönemlerinin sonlarına doğru Tekirdağ'a yerleşen Rakoczi burada vefat etmiş. Günümüzde oturduğu ev restore edilerek kendi adıyla bir müzeye dönüştürülmüş.


Parlamento Binası'nın hemen yanıbaşında bulunan Attila JOZSEF'in heykeli 1980 tarihli. Toplumcu, gerçekçi ve radakil bir şair olarak tanınan Jozsef, 32  yaşında intihar ederek hayatına son vermiş. Gördüğünüz üzere Kossuth Lajos Meydanı'nda görülecek epey bir yer bulunuyor. Şehrin önemli meydanlarından birini adını veren Kossuth Lajos, Macar halkı tarafından çok sevilen, " geçici " sıfatıyla da olsa ilk Cumhurbaşkanıymış. Avusturya'ya karşı verilen bağımsızlık savaşı sonrası Kütahya'ya sürgüne gönderilmiş ve 1851 yılına kadar burada yaşamış. Kütahya'da halen Kossuth Evi Müzesi ziyaret edilebiliyor.

Parlamento Binası'ndan yürüyerek de ulaşabileceğiniz Zincirli ya da Arslanlı Köprü'nün Peşte tarafında bulunan Roosvelt Meydanı'na kadar gitmişken Gresham Sarayı'nı, Macar Bilimler Akademisi'ni ve Aziz Istvan Bazilikası'nı görebilirsiniz.

Tuna Nehri üzerinde kurulmuş olan ve Buda ile Peşte'yi birbirine bağlayan dokuz adet köprüden yedisi trafiğe açık. Bu köprülerden en çok kullanacağınız köprüler Margit Köprüsü, Zincirli ya da Arslanlı Köprü, Elizabeth ve Özgürlük Köprüleri'dir. Tuna Nehri üzerinde bulunan ve Macar halkının özellikle yaz mevsiminde sayfiye ve piknik alanı olarak tercih ettikleri Margit Adası'na gitmek için Margit Köprüsü'nü kullanmak gerekiyor. Köprünün her iki tarafından da yürüyerek gidebileceğiniz adayı biz 26 nolu otobüs ile gezmeyi tercih ettik. Otobüsün son durağının adanın dışında olduğunu bilmeden tabiki. Arpat Köprüsü'nden geçerek adadan ayrıldık ve otobüsten hiç inmeden aynı güzergahtan bindiğimiz yere geri döndük. Kiralık bisiklet ya da küçük arabalarla adayı daha detaylı gezebilirsiniz. Burada Yüzüncüyıl Anıtı'nı, Hajos Olimpik Havuz Tesisi'ni, 14. yüzyıldan kalma Fransisken Kilisesi'nin harabelerini, Palatinus Kıyısı'nı, 1911 yılında yapılan 57 metrelik su kulesini, 13. yüzyıldan kalma Domiken Kilisesi ve Manastırı'nı ve Margit Siziget Termal Oteli ile Japon Bahçesi'ni görebilirsiniz. Adanın sonunda da Bodor Kuyusu bulunuyor.

Ve şehrin en süslü ve dikkat çekici köprüsü Zincirli ya da Arslanlı Köprü ... Köprü, 1839 - 1849 yılları arasında yapılmış. Tierney CLARK tarafından tasarlanan köprü, Adam CLARK tarafından tamamlanmış. 380 metre uzunluğundaki köprü zamanının bir mühendislik harikası olarak tanımlanmaktadır. Köprünün her iki tarafında birer kule bulunan köprünün yine her iki tarafının girişinde 2 adet arslan heykeli bulunuyor. Rivayete göre bu taş heykelleri yapan Janos MARSCHALKO, eserlerinin kusursuz olduğunu düşünüyormuş. Ama küçük bir çocuğun ağzı açık olan arslanların dilinin olmadığını söylemesi sonucu üzüntüden dolayı intihar etmiş. Ama arslanların dilinin olduğu ama ilk bakışta farkedilemediği söyleniyor. Bence de dilleri mevcut.

Zincirli Köprü'den sonra Elizabeth Köprüsü'nü göreceksiniz. Diğer köprülerde olduğu gibi yaya olarak da bu köprüden karşıya geçebilirsiniz. Bu köprünün Peşte tarafında bulunan Erzsebet Meydanı'ndan Budapest Sightseeing turu yapabilirsiniz. Yaklaşık 2.5 saat süren, hem Buda hem de Peşte'de toplam 14 noktada mola veren, Türkçe dahil 22 dilde şehri tanıtan turun bitiş noktası da aynı yerde. Şehri başlangıçta  hızlı bir şekilde turlamak için ideal bir tur. Tur, sabah 10.00 - 12.00 arası 30 dakikada bir, 12.00 - 16.00 arası ise saatte bir düzenleniyor. Bu turun maliyeti ise 4.000 Forint civarında.


Elizabeth Köprüsü'nün Peşte ayağının hemen yakınından kalkan Tuna Nehri tekne turları da Budapeşte'ye gidince yapılması gereken aktivitelerden bir tanesi. Gündüz ve gece ayrı fiyatlandırmaları olan bu tur sayesinde nehrin her iki yakasındaki tarihi bina ve kiliselerin ( Parlamento Binası, Gellert Tepesi, Matthias Kilisesi gibi )  hikayelerini dinleyebilirsiniz. Gündüz turları Margit Adası'nın etrafında ve içerisinde dolaşırken gece turları Margit Adası'na gelmeden geri dönmektedir. Türkçe dahil 30 dilde anlatılan turun fiyatına iki içecek dahil. Gündüz turu için kişi başı yaklaşık 11,-Euro ödemeniz gerekirken, gece turu için yaklaşık 18,-Euro ödemeniz gerekiyor. Her iki turunda seyir zevki farklı. Özellikle gece turunda ışıklandırmalarla şehrin farklı bir büyüsüne kapılabilirsiniz. Tekne girişinde broşür alırken tur esnasında gösterilen tanıtım Dvd'lerini gördük ve aldık. Ücretsiz olup olmadığı konusunda bir fikrimiz yok. Ama güzel bir hediye oldu bizim için. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.


Buda ile Peşte'yi birbirine bağlayan bir diğer köprü de Özgürlük Köprüsü. Köprünün Peşte tarafında hal binası, Buda tarafında ise Gellert Oteli ve Kaplıca Tesisi bulunuyor. 1894 - 1899 yılları arasında yapılan köprü, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra orjinaline sadık kalınarak yeniden yapılmış. Köprünün üzerinde Macar efsanelerindeki Turul kuşları ile kraliyet armaları bulunuyor.

Son olarak, Budapeşte'nin yer altı ve yer üstü ulaşımından bahsetmek istiyorum. Şehrin Peşte tarafında ulaşım sorunu  yaşamayacağınıza kesinlikle emin olabilirsiniz. Sarı, kırmızı ve mavi olamak üzere 3 ayrı metro hattı bulununan şehirde tramvay ve otobüs hatları da oldukça yaygın. Her üç metro hattının buluşma noktası ise Deak Fer Meydanı. Alacağınız tek bir kartla hepsini istediğiniz kadar kullanabildiğinizi tekrar hatırlarmak isterim.

Budapeşte'nin Peşte tarafından bu kadar. Bir dahaki yazımda şehrin Buda tarafını tanıtmaya çalışacağım.

Hiç yorum yok: